Zirai Don Sisleme Bunların eskimemiş olması gerekir. Isı enerjisiyle çalışan memelerle elde edilen oldukça küçük damlalı sis şeklindeki pülverizasyonlar, özellikle uçucu böceklere karşı yapılan uygulamalarda oldukça yararlı olmaktadır. Bitkilerin suya ihtiyaçları olduğu zamanlarda sisleme yapılmamalıdır.
Dumanlama Makineleri
Zirai Don Sisleme Ancak sisleyicilerin kullanım alanları oldukça fazladır. Sera gibi kapalı alanlarda hastalık ve zararlı kontrolünde. Tarla ve bahçe bitkilerinde oluşan zararlı ve hastalıklarla savaşımda.
Zirai Don Sisleme Silolar, depolar vb. kapalı alanlardaki zararlılarla savaşımda. Açık ve kapalı alanlardaki sivri sineklerin kontrolünde İnsanların yaşadığı alanlarda her türlü hastalık ve zararlı kontrolünde. Hayvanların bulunduğu alanların dezenfeksiyonunda. İstenmeyen alanlarda çimlenmenin engellenmesinde. Zararlı otların yakılmasında. Depolanmış ürünlerin filizlenmesinin engellenmesinde.
Zari Don Nedir?
Zirai Don Sisleme Seraların, açık alanların ve diğer üretim alanlarının don’a karşı korunmasında Donmuş su borularının, kanalların ve buzlu sahaların eritilmesinde kullanılabilmektedir. Sisleme uygulamalarında çeşitli tip sisleyiciler kullanılmakta olup tarımsal üretimde genellikle elde ve sırtta taşınır tip termik sisleyiciler kullanılmaktadır. Termik sisleyicilerin büyük kapasiteli olanları ise bir taşıt üzerine monte edilerek kullanılmaktadırlar. Sisleyici çalıştırılmadan önce hava pompasıyla iki depoda da basınç sağlanır. Depodan karbüratöre gelen yakıt, gaz – hava karışımı olarak yanma odasına geçer.
Bu bölmede bulunan bujinin tırnakları arasında oluşan kıvılcım, tutuşmayı sağlar. Yanma sonucu oluşan kızgın gaz dışarıya doğru hızla itilir. İlk ateşlemeden sonra, bujinin ateşlemeyi sürdürmesi gerekmez. Çünkü ilk ateşlemede, yanma odası ısınır ve karbüratörden gelen yakıt-hava karışımı kendi kendine tutuşur. Sisleyici bu şekilde iki dakika çalıştırıldıktan sonra, ilaç deposunda basınç altında bulunan ilaç bir boruyla gaz çıkış borusunun ağız kısmına püskürtülür. Sıcak yanmış gaz içine ulaşan ilaç, sis halinde borudan dışarıya çıkar.
Sisleme işi bittikten sonra, önce ilaç akışı durdurulur ve sisleyici bu şekilde bir dakika çalıştırıldıktan sonra yakıt kesilerek sisleyici durdurulur. Sisleme makinalarıyla yapılan uygulamalarda, ilaç taşıyıcı olarak tek başına su kullanılmamaktadır. Taşıyıcı olarak mazot veya su+VK-2 gibi akıcılığı yüksek, şeffaf, renksiz ve nötr (pH=7) bir karışım da kullanılabilmektedir.
VK-2’nin kaynama noktası 130 °C civarında olup suda erime kabiliyeti çok yüksek olduğundan ve tamamen suda eridiğinden, ilaçlamadan sonra havada absorbe olmaktadır. Motor egzoslu sisleyiciler termik sisleyici gurubundandır. Bu tip sisleyici aslında bir termik motordur.
Motorun egzosuna, ısıya dayanıklı bir ilaç formülasyonu püskürtülür. İlaç bu egzos çıkışında bir sis oluşturur. Yangın tehlikesi bunlarda daha azdır. Sisleme sıcaklığı diğerlerine göre daha düşüktür. Askeri amaçlarla geliştirilmiş olan büyük tip termik sisleyiciler olup, bu sisleyiciler tarımda da kullanılmaktadır.
Sisleyicinin vantilatörünü, yakıt pompasını ve ilaç pompasını çalıştıran bir motoru vardır. Hava üfleyici, yüksek hacimli düşük basınçlı havayı yanma odasına gönderir. Yakıt ise bir dişli pompa ile yanma odasına iletilmekte ve hava yakıt karışımı bir buji tarafından ateşlenmektedir. 500-600 °C sıcaklıktaki gaz, karışım bölmesine geçer ve bu anda ilaç bir pompa ile karışım bölmesine basılır. Normal olarak sis, sürüklenme ile 150 m genişliğe yayılır. Bu genişlik 400 m’ye kadar çıkabilmektedir.
Genellikle bir kamyonete bindirilen sisleyiciye sürücü kabininden kumanda edilmektedir. Yakıt deposuyla ilaç deposu bağlantılı olup, yakıt deposundaki basınç, ilaç deposu üzerinde etkili olarak, ilacın karışım bölmesine ulaştırılmasını sağlar. Çıkış borusunda helisel bir ısıtıcı vardır. Bu ısıtıcı 10 s kadar ısıtıldıktan sonra ilaç gönderildiğinde, ısıtıcı soğuyacağından soğuk sis oluşur. Bu tip sisleyicilerde verdi 140 mL/min kadardır ve bir depo ile 8500 m3 hacim sislenebilir. Sıvılaştırılmış petrol gazıyla çalışan termik sisleyiciler de yapılmıştır.
Sislemeyi sağlayacak sıcak gaz, petrol gazının yakılmasıyla oluşur. Küçük ve hafif yapılı el sisleyicileri genellikle bu tiptedirler. Elektirikle çalışan küçük el sisleyicileri de mevcuttur. Elektrik motoruyla çalışan bir fan, havayı bir ısıtıcı üzerine üfler ve sıcak havanın önüne püskürtülen ilacı buharlaştırarak sis oluşturur. Elektirikle çalışan diğer bir sisleyici tipinde ise yüksek devirli diskler yardımıyla güçlü bir hava akımına sürekli olarak püskürtülen radyal sıvı filmleri aerosol zerreleri halinde parçalanmakta ve soğuk sisleme yapılmaktadır.
Konvansiyonel ilaçlamalara göre daha büyük alanlar ilaçlanabildiği için % 90 oranında zaman tasarrufu sağlarlar. Sisleme ile uygulanan ilaç miktarı çok düşük olduğu için makinayı yeniden doldurma ihtiyacı çok azdır. Yani bir depo ilaçla büyük alanlar ilaçlanabilmektedir. Sis şeklindeki damlalarda hacim/yüzey oranı, klasik pülverizasyonlardaki büyük damlacıklara göre çok daha yüksek olduğundan kaplanan alan ve buna bağlı olarak biyolojik etkinlik artmaktadır. Damla çapları çok küçük olduğundan, damlalar yüzeyler üzerinde fiziksel olarak düzgün dağılma özelliğine sahiptir.
Böylece büyük damlaların birleşip bitki yüzeyleri üzerinde kayarak damlaması nedeniyle oluşan ilaç kaybı önlenmekte ve aktif maddelerden tamamen yararlanılmaktadır. Enerji tasarrufu sağlamaktadırlar. Sisleme makinasının iş genişliği ve ilerleme hızı, normal pülverizatörlerden daha fazladır. 10 litrelik sis eriyiğini uygulayabilmek için yaklaşık olarak sadece 1 litre yakıt ve 50 dakika gereklidir.
Düşük ilaç normlarında çalışıldığı için taşıyıcı gereksinimi çok azdır. Bu durum, suyun uzak ve taşınmasının zor olduğu yerlerde önemli ölçüde enerji tasarrufu sağlamaktadır. Sisleyicilerin çalışması emniyetli ve elde kullanılması kolaydır.
Mekanik kısımları hareketli olmayıp sabittir ve sürekli olarak çıkarılıp takılmazlar. Bu nedenle sisleyicinin elemanları yıpranmaz. Sera ve öteki çiftlik yapılarında, sisleme şeklindeki ilaçlama yönteminden çok yararlanılmaktadır. Sisin, yarık ve çatlaklara nüfuz yeteneği daha fazla olduğundan, hastalık ve zararlı kontrolunda etkili sonuçlar alınmaktadır.
Kapalı yerlerde genellikle 400 m3 ’ lük birim hacim için 1 litre ilaç uygulanmaktadır. Bu büyük sisleme oranına karşın sıcak ve yanıcı olan gazın herhangi bir nedenle alev alarak yangına yol açma tehlikesi bulunmaktadır. Ayrıca sisleme işleminde, ilacın solunum yoluyla vücuda geçme tehlikesi de söz konusudur. Seralarda sisleme yapıldıktan sonra en az 5-6 saat serayı kilitlemek, sisleme yapıldığını belirten uyarıcılar kullanmak gerekmektedir.
Sisleme yapılmış olan bir yere ancak koruyucu maske ve elbiselerle girilebilir. Bunların eskimemiş olması gerekir. Yangın tehlikesine karşı otomatik havalandırma, sulama, aydınlatma ve CO2 sistemleri kapatılmalıdır. Sisleme doğru dozlarda yapılmalı, sisleyicinin verdisi, uygun sisleme oranına göre dikkatlice ayarlanmalıdır. Serada, sulamadan sonra sisleme yapılmamalıdır.
Bitki yaprakları kuru olmalıdır. Sıcaklık 18-29 °C arasında olmalı ve yüksek nem olmamalıdır. Doğrudan güneş ışığı, nem ve sıcaklığın fazla olması fitotoksik etkiyi artırmaktadır. Bu nedenle sisleme çoğu kez akşamları yapılmalıdır.
Bitkilerin suya ihtiyaçları olduğu zamanlarda sisleme yapılmamalıdır. Sislemede kullanılan ilaçlar çok kalıcı olmadıkça, kalıntı etkileri ya hiç yada çok az düzeyde olacaktır. Bu nedenle ilacın etkisi bitkinin tüm organlarında aynı derecede ortaya çıkmaz. Düşük verdili memelerle sisleme yapıldığında, hava akımı az olduğundan, ilacın yapraklar arasına geçişi yetersiz olur. Yüksek verdili memeler kullanıldığında ise, yapraklar arasına geçiş daha iyi olmakla birlikte, memeye yakın yapraklar yüksek dozlardan zarar görür.